Yoko Tawada’nın, Japonya’nın yakın gelecekteki distopyasında, Yoşiro ve torununun çocuğu Mumei’in günlük hayatın akışında karşılaştıkları manzaralara bütünsellik içerisinde konuk oluyoruz.

Yakın gelecekte geçen bu distopik yaklaşımda, yaşlılar oldukça uzun yaşarken, yeni nesil hayatta kalma mücadelesi veriyor. Yaşlı ve genç olgusunun tamamen yer değiştirdiği bu bilimkurgu romanında çağın değişimine ayak uydurarak değişen dünya düzenine ve Fukuşima olayının yakın gelecekteki yansımalarına kurgusal olarak yer vererek ışık tutuluyor.

Devletlerin ve hatta şehirlerin kapılarını birbirlerine kapattığı, her devletin kendi sorunundan sorumlu olduğu bir dünya düzeninde günümüzdeki bencil yaklaşımın yakın geleceğe yansımasının detaylı incelemesi niteliğinde bir kurgu. Bu distopyada doğan çocuklar fiziksel olarak güçsüz ve kırılgan. Anne sütünün bile yeni doğan bir bebek için zehirli bileşenler içerdiği bir dünyadan bahsediyoruz. Bu zayıflıkla yaşamaya çalışan Mumei’e gözü gibi bakan Yoşiro gelecekte Mumei’nin nelere sahip olamayacağının farkında.
Fantastik kavramlardan uzak, oldukça gerçekçi bir kurgu ve anlatım aktaran ödüllü yazar Yoko Tawada’nın bu romanı Tokyo'nun Son Çocukları, okuyucunun hayal dünyasında imgeler topluluğuyla beraber adeta bir film deneyimi sunuyor.
Comments